SMA Tip 2 hastalığıyla mücadele eden 20 yaşındaki Efe Samet Aslan, Ankara Life dergisine konuk olarak hayatın zorluklarına karşı verdiği mücadeleyi ve gücünü gülümsemesiyle nasıl yansıttığını paylaştı. Hastalığın getirdiği sınırlamalara rağmen, Efe Samet, hayatta kalmanın ve güçlü olmanın yolunun gülmekten geçtiğini vurguluyor. Kendisi için gülmek, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda derin bir direniş biçimi.

Sosyal medyada yayılan pozitif enerjisi ve mizahı, hem kendi iyileşme sürecine ışık tutuyor hem de başkalarına umut olma yolunda ona güç veriyor. “Gülmek, benim hayata tutunma biçimim oldu,” diyen Aslan, gülmenin iyileştirici gücüne olan inancını her fırsatta dile getiriyor.

Efe Samet Aslan’ın engelli bireylere yönelik toplumsal algıları yıkma yolundaki kararlı duruşunu ve yaşamına dair samimi bakış açılarını keşfederken, hastalıkla birlikte var olmanın getirdiği derin farkındalıkları da daha yakından tanıyacaksınız. İyi okumalar dileriz…

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Efe Samet Bey, öncelikle sizi tanıyalım.  Efe Samet Aslan kimdir?

Efe Samet Aslan, 20 yaşında SMA tip 2 hastası, hayata komediyle tutunan, gelecekten umutlu, hayat dolu bir insan.

İnsan bazen sadece ‘olduğu gibi’ görünmek ister… Sizin hikâyeniz, görünenden çok daha fazlası. Bu yolculukta sizi en çok değiştiren duygu ne oldu? Hem bir hastalıkla mücadele ediyor hem de milyonlara ulaşıyorsunuz. Bu iki kimliği aynı kalpte taşımak nasıl bir his?

Aslında iki farklı kimliği değil Efe Samet Aslan’ı yansıtmaya çalışıyorum. Ailemde, çevremde nasıl Efe Samet Aslan’sam sosyal medyada da o Efe Samet olmak için uğraşıyorum belki de bu yüzden milyonların kalbine ulaşıyorum.

Sosyal medyada görünür olmak, bazen iyileştirici, bazen yorucu olabiliyor. Siz bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Yorularak iyileşiyorum. Zaten hayat yeterince yorucu, ben sosyal medyanın iyileştirici kısmıyla ilgileniyorum. Elbette bazı yorumlar ruhen çok yoruyor ama bir insanın bile videomu tebessümle izlemesi bütün yorgunluğumu alıyor.

Gülmenin ne kadar güçlü bir direniş biçimi olduğunu sizinle daha iyi anlıyoruz. Mizah, sizin için nedir? İçeriklerinizin arkasında nasıl bir süreç var?

Mizah benim hayata tutunma biçimim. Çok zor bir hastalık süreci yaşarken acılarıma ağlamak yerine gülmeyi öğrendim. Güldükçe iyileştiğimi fark ettim. Mizahın iyileştirici gücünü herkesle paylaşmak istedim.

Bir gün içinde hem doktor hem komedyen gibi yaşıyorsunuz. Peki, Efe Samet Aslan içinden geçen ama bugüne kadar söyleyemediği bir şeyi bugün bizimle paylaşsa, bu ne olurdu?
Öncelikle doktor değil profesyonel hasta ve komedyen gibi yaşıyorum. Dışarıdan ne kadar güçlü ve pozitif gözüksem de aslında sandığınız kadar güçlü değilim. Gülerek ve güldürerek maskelediğim yaralarımı iyileştiremiyorum. 

Kendi gözünüzden bakıldığında, siz  “Efe Samet”i nasıl tanımlarsınız? Kendinizi nasıl görmek istersiniz?

Efe Samet’i güçlü, kendiyle barışık, komik, zeki, yetenekli, doğal, samimi bir insan olarak tanımlarım. Kendimi gelecekte engellilerin hiçbir şey yapamaz algısını kırıp, tüm hayallerimi gerçekleştirmiş bir komedyen olarak görmek isterim.