Samsung CES 2023’te düzenlediği basın toplantısında bağlantılı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etme planlarını açıkladı. Samsung, kullanıcıların yaşamlarını iyileştiren teknolojiler ile bağlantılı cihaz deneyimine kolaylık getirdiği yeni vizyonunu paylaştı.

 Samsung Electronics Başkan Yardımcısı, CEO, ve Cihaz Deneyimi Birimi Başkanı Jong-Hee (JH) Han, CES 2023 için yaptığı açılış konuşmasında, Samsung’un bağlantılı cihaz deneyimini iyileştirme stratejisine vurgu yaptı. Jong-Hee (JH) Han, Samsung’un sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için yoğun olarak çalıştığını aktardı. 

 Samsung'un düzenlediği basın toplantısında ana hatlarıyla aktarılan strateji, cihazların ve inovasyonun daha iyi ve kişisel deneyimler sunabilmesini öngörüyor. Samsung’un bu stratejisi, cihazlar arasında kusursuz bağlantı özelliklerinin sağlanmasının yanı sıra teknolojinin günlük yaşamdaki kullanımını daha sürdürülebilir kılabilecek bir ürün tasarımı yaklaşımına dayanıyor. Samsung CEO’su JH Han, bu yaklaşımı şöyle özetledi: 

 “Bu vizyonumuzu çok değerli görüyoruz. Bir yandan bugünün zorluklarını aşarken aynı zamanda kullanıcıların gelecekteki ihtiyaç ve taleplerini de şimdiden anlamaya çalışıyoruz. Bunu başarmak zamanımızı alacak, birçok inovasyonun yanı sıra dünyanın her yerinden iş ortaklarıyla iş birlikleri yapmamız gerekecek. Bunu gerçekleştirmek için kararlıyız ve bugünden işe koyulduk.” 

 Yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçecek, 2030’a kadar karbon emisyonunu sıfırlayacak

Dünyamızın karşılaştığı zorluklara çözüm bulmak amacıyla çevre odaklı yaklaşımlara öncelik verdiğini duyuran Samsung, 2050 yılına kadar tüm bağlı şirketlerinde kullanılan elektriğin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı planlıyor. Yine bu tarihe kadar, karbon emisyonlarının da sıfırlanması hedefleniyor. Yakın gelecekteki planlarında ise Cihaz Deneyimi biriminin  2027 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçmesi, 2030 yılına kadar da karbon emisyonunu sıfırlaması öngörülüyor. 

 Her an sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsiyor

Şirketin sürdürülebilirlik amaçlarını daha ileri taşımak üzere, ‘Her An Sürdürülebilirlik’ kavramı da ele alınıyor. Bu çerçevede Samsung, en popüler ürün ve hizmetlerine sürdürülebilir nitelikler kazandırarak, daha sağlıklı bir çevre için katkıda bulunuyor. Bu katkılar arasında ürünlerde kullanılan malzemelerle ve enerji verimliliğine yönelik yenilikçi tasarımlarla daha sürdürülebilir ürünlerin geliştirilmesi yer alıyor. 

 Samsung Kurumsal Sürdürülebilirlik Merkezi Başkan Yardımcısı Inhee Chung “Ürün deneyimine sürdürülebilirliği kazandırarak, Samsung olarak dünyanın her yerindeki kullanıcılarımızla birlikte daha sağlıklı bir gezegene katkıda bulunabiliriz. Bununla bağlantılı olarak en popüler ürünlerimizden bazılarını aynı zamanda en sürdürülebilir ürünlerimiz haline getirdik” dedi.

 Samsung ürünlerindeki sürdürülebilirlik adımlarına bakıldığında; akla ilk olarak birçok TV ve akıllı telefon ürünlerinde atık balıkçı ağlarından elde edilen geri dönüştürülmüş plastik gibi sürdürülebilir malzeme kullanımı geliyor.  Samsung marka ev aletleri, bellek ürünleri ve 5G radyo ağı çip setleri de kullanım esnasında enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, Samsung’un SmartThings Energy ve Yapay Zeka Destekli Enerji Modu gibi bağlantı özellikli hizmetleri de kullanıcıların enerji tasarrufu yapmasını sağlayarak iklim üzerindeki genel etkiyi azaltıyor.

 Yıkama suyundaki mikroplastik miktarını yüzde 54 oranında[1] azaltacak

Samsung CES 2023 etkinliğinde ayrıca outdoor giyimde dünya lideri Patagonia ile ortak açıklamalarda bulundu. İki şirket, giysilerde bulunan ve yıkama sonrasında okyanus, göl ve ırmak gibi su kaynaklarına karışan mikroplastiklerin yol açtığı sorunlara çözüm bulmak için iş birliği yapacak. Patagonia Kurumsal Yaklaşım Direktörü Vincent Stanley, Samsung’un basın toplantısında söz alarak iki şirketin Mikrofiber Azaltımı Döngüsü adı verilen yeni bir çamaşır yıkama teknolojisi geliştirdiğini duyurdu[2]. Samsung çamaşır makinelerine entegre edilen bu teknoloji, yıkama suyunda oluşan mikroplastik miktarını her yıkamada yüzde 54 oranında[3] azaltacak. Mikrofiber Azaltımı Döngüsüne benzeyen, Samsung ve Patagonia’nın geliştirdiği bir diğer teknoloji de Mikrofiber Azaltımı Filtresi[4]. Bu teknolojiyle mikroplastikler yıkama esnasında filtrelenerek, su kaynaklarına karışması önlenecek. 

 

ABD Çevre Koruma Kurumu (EPA) Energy Star Ürün Yöneticisi James Kwon, Samsung’un SmartThings bağlantılı ev cihazları deneyiminin Energy Start Shems sertifikası aldığını duyurdu. SmartThings, bu prestijli ödülün sahibi olan, kitlesel olarak piyasaya sürülen ilk Akıllı Ev Enerji Yönetimi Sistemi oldu. Samsung, sürdürülebilirlik çalışmalarında farklı paydaşlarla yaptığı işbirliklerine devam ediyor. Yakın dönemde Carbon Trust üyesi olan Samsung, tüketicilerin kullandığı bağlantılı cihazlardaki karbon emisyonlarının azaltılması için diğer teknoloji şirketleriyle birlikte çalışmalar yürütecek. Bu kapsamda bağlantılı cihazların karbon ayak izinin ölçülmesi, kayda geçirilmesi ve azaltılması üzerine özel bir endüstri şartnamesi geliştirildi. 

 Farklı markalara ait cihazların birlikte uyum içinde çalışabildiği bir dünya

Samsung, bugünün ve geleceğin bağlantılı cihaz deneyimlerini hayata geçirme konusundaki ayrıntılı planlarını da açıkladı. Samsung Başkan Yardımcısı ve SmartThings Başkanı Jaeyeon Jung, SmartThings Ev Monitörü ve SmartThings Hayvan Bakımı gibi özelliklerin bağlantılı cihaz deneyimlerinde sunduğu kolaylıkları aktardı. Her iki özellik de insanlar ve evcil hayvanlar için olağan dışı durumları izleyerek kullanıcılara bildirim gönderiyor. 

 Bu vizyonun önemli bir parçası, Samsung ya da başka bir markaya ait birçok farklı cihazın birlikte uyum halinde çalışabilmesini sağlamak. Sektör genelinde Matter akıllı ev standardı gibi yeni bir uyumluluk seviyesine geçilirken, Samsung bu iş birliği stratejisine dâhil olma konusunda kararlılık sergilemişti. 

 Bağlantılı cihaz deneyimlerine odaklanan vizyon kapsamında Samsung, yeni iş birlikleri de gerçekleştirmeye devam ediyor. Philips Hue ile kapsamı genişleyen iş birliği de bunlardan biri oldu. Philips Hue Genel Müdürü Jasper Vervoort, basın toplantısında aydınlatma ürünleriyle Samsung TV’ler arasında Philips Hue Sync TV uygulaması üzerinden senkronizasyon sağlanacağını duyurdu. Uygulama, App Store üzerinden doğrudan Samsung TV’lere indirilebilecek. Bu iş birliğiyle Samsung TV’ler ile aydınlatma ürünleri arasında, herhangi bir ek donanıma gerek kalmadan senkronizasyon sunan ilk çözüm geliştirilmiş oldu. 

 Samsung, bağlantılı cihaz sayısı her geçen yıl artarken bağlı cihaz ekosistemlerinin oluşturulmasında güvenlik ve gizliliğin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor. Samsung Knox Matrix çözümüyle cihaz güvenliği deneyimleri de bir adım ileriye taşınıyor. Samsung Knox Matrix, özel blok zincir teknolojisinden faydalanan çok katmanlı karşılıklı izlemeyle hassas bilgileri korurken kimlik bilgilerini cihazlar arasında kolay ve güvenli bir şekilde senkronize ediyor.

 Samsung’un gelecek vizyonu yapay zeka alanındaki ilerlemelerle şekilleniyor

Samsung ayrıca, yapay zekâ alanındaki en son geliştirmelerin kullanıldığı yeni nesil inovasyon ve teknolojilerini de sergiledi. JetBot AI+’ta da kullanılan Mekansal Yapay Zekanın sağladığı deneyimler, her evin boyutları ve ortamına uyum sağlayan, daha iyi bir akıllı ev sisteminin temellerini atıyor. 

 Samsung, 2023 model bazı Neo QLED 8K ve 4K TV’lerde kullanılacak olan Relumino Modunu da tanıttı. Bu özellik, görme engelli bireyler için içeriklerin izlenmesini mümkün kılıyor. Relumino Modu, içeriğin daha net ve kolay izlenebilir olması için nesnelerin dış hatlarını vurgulayarak kontrastı iyileştiriyor[5]. Samsung ayrıca ilk olarak CES 2018’de duyurulan yeni Relumino gözlüklerini de sergiledi. Relumino gözlükler, Samsung’un C-Lab startup hızlandırma programı kapsamında geliştirilmişti. Relumino’nun mobil uygulamasıysa görsel deneyimi her ekranda daha keyifli ve kişiselleştirilmiş bir hale getiriyor.