Emlak Konut GYO’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı ödeme planı da durumu gözler önüne serdi. Buna göre, aylık 150 bin TL taksit ödeyebilen bir kişi 6 milyon TL değerindeki 1+1 daireye sahip olabiliyor. Bu tablo, orta gelir grubunun konuta erişiminin ne kadar zorlaştığını bir kez daha ortaya koydu.
Yiğit Group Yönetim Kurulu Üyesi Berat Yiğit, orta sınıf konuta erişimde yaşanan sıkışmanın derinleştiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yüklenici tarafında sermaye oluşturmak için uygun kredi gerekiyor. Satış kanalında da düşük faizli kredi şart. İstanbul’un çeperlerinde 3 - 3,5 milyon TL’lik daireler satılıyor. Lüks segment ve alt gelir grubuna yönelik satış devam ederken asıl ciddi sıkıntı orta kesimde. Maaşlarda iyileştirme yapılır ve kredi faizleri düşerse sorun büyük ölçüde çözülür.”
 
Mevduat Gelirleri ile Konut Alınıyor
Dar gelirlinin TOKİ sosyal konutlarına bile erişemediği günümüzde, lüks konut projelerinde alımların büyük kısmı mevduat faizinden elde edilen gelirlerle yapılıyor. Yüksek faiz getirisi, üst gelir gruplarına gayrimenkul alımında avantaj sağlarken orta ve alt gelir grupları sistemin dışında kalıyor.
Kentsel dönüşümde ise sermayesi zayıf 'mahalle müteahhitleri' ile hak sahipleri arasında sorunlar yaşandığı, ayrıca maliyetlerin artması nedeniyle fiyatlarda düşüş beklentisinin gerçekçi olmadığı ifade ediliyor.
“Kira ve Konut Fiyatları Astronomik Seviyede”
İktisatçı Mahfi Eğilmez, konut fiyatlarındaki artışın temel sebebini yanlış ekonomi politikalarına bağladı. Eğilmez blog yazısında şunları kaydetti:
“2021’in son çeyreğinden itibaren uygulanan hatalı ekonomi politikaları, enflasyonu kontrolden çıkardı. Gayrimenkul fiyatlarını ve kiraları astronomik düzeylere taşıdı. İki yılda oluşan bu tablo hâlâ düzeltilemiyor. Ekonomi, deneme-yanılma yöntemiyle yönetilecek bir alan değildir.”









